Bricin Türkiye’deki ve Dünyadaki Yeri

Benzer Yazılar

• Kurallarımız! 0 31.Ağu
• Empas mı Yoksa A, R mi ? 0 11.Eyl
• Hangisi Önemli! 0 14.Tem

Ülkemiz ve Dünya Bricini Yöneten Kurumlar

Her ne kadar Dünya bricinin tepesinde WBF olsa da EBL ve ACBL dünya bricinde ciddi söz sahibidirler. Özellikle ACBL yaklaşık $ 25.000.000 civarında bütçesiyle ve ciddi ve cazip briç turnuvalarıyla Dünya bricindeki en etkili kurumdur. Pozisyonunu Basketboldaki NBA’e benzetebiliriz.

WBF Dünyadaki Briç Bölgeleri

 1 – Avrupa 

2 – Kuzey Amerika 

3 – Güney Amerika 

4- Asya ve Orta Doğu 

5 – Orta Amerika ve Karayipler 

6 – Asya Pasifik 

7 – Güney Pasifik 

8- Afrika

Dünyadaki ülke federasyonları bölge federasyonlarına ve sonuçta  dünya briç federasyonuna bağlı bir şekilde faaliyet göstermektedirler.

TBF  bir dernek olarak 1964 yılından beri var olmasına rağmen ilk olarak 1997 yılında resmi statüye kavuşmuş, bir olimpik spor federasyonu haline gelmiştir.

Günümüzde yaklaşık $ 250.000 yıllık bütçesi olan ve yaklaşık 4000 kişilik aktif lisanslı oyuncusu bulunan ciddi organizasyon yeteneklerine sahip bir kurumdur.

Bu kurumlar kendi bölgelerinde veya birbirleriyle organize olarak çeşitli kategorilerde çok önemli turnuva ve organizasyonlar yaparlar. Kategoriler genellikle Açık, Kadınlar, Senior (60 Yaş üstü) ve Gençlik (U26, U21, Girls, U16) den oluşur. Zaman zaman Mix (Bir bayan ve bir erkek) kategorisi de turnuvalarda veya ödül dağılımında yer alır.

Türkiye’nin Genel Olarak Briç Dünyasındaki Pozisyonu

Dünyanın en kuvvetli bölgelerinden olan Avrupa’da veya Dünyada oyun gücü olarak ortalama pozisyondadır. Zaman zaman ülkemiz adına takım, çift veya bireysel olarak çok önemli başarılar kazanılsa da bunlar genellikle kategori bazında veya açık şampiyonalarda olmakta ve sürekli olamamaktadır. Bir diğer deyişle favori ülkeler sınıfına henüz girememiş durumdayız. Bir örnekle anlatmak gerekirse Futbolda Dünya üçüncülüğümüzün olması, gençler, yıldızlar, Ordu milli takımları ve hatta Ampute milli takım olarak çok ciddi başarılarımız olsa da bir futbol ülkesi olamayışımız ve turnuvalarda takımlarımızın favoriler içinde yer alamayışı şeklinde açıklayabiliriz.

Hatta herkesin aynı elleri oynadığı bir turnuvada bir Türk çift diğer çiftlerden değişik bir skor alsa (bu iyi bir puan da olsa) biraz sataşmacı bir tavırla şu sözleri zaman zaman bazı arkadaşlarımız duymuşlardır.

“Only Turkey”

Aslında bana göre bu ülke insanı briç zekası olarak dünyada ilk sınıfta yer alması gerekir. O zaman sorun nerede? Bu konuda birçok faktörden bahsedilebilir. Analitik düşünme alışkanlığımızın yeterli düzeyde olmaması. Yani sebep – sonuç ilişki kurmadaki istek, alışkanlık ve melekemizin yetersizliği. Sosyal psikolojimizin genel olarak doğruya odaklı olmaktan çok benim yaptığım ve söylediğim doğrudur merkezli olması. Bir de bütün dallarda olduğu gibi sporcu bilinci kültürümüzün yeterli olmaması. Tabii bunların yanı sıra partnerlik ve takım arkadaşlıklarının sürekli olmaması, çalışma ve anlaşmalarımızın istenilen düzeye gelememesi gibi faktörleri de hemen arkasından saymak gerekir. Ülkemizde kağıt oyunu kaynaklı olmasından kaynaklı negatif bir itibarının olması ve elbette maddi imkansızlıkları da buna ekleyince doğal olarak tablo tamamlanamamış oluyor.

Bu tespitlerle ilgili yaşadığım bazı tecrübelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Çift taraflı bir dam empasını mantıklı olan yöne değil de diğer yöne atmasının nedenini açıklarken “ O kişiyi hiç sevmem o yüzden ona attım!” diyen kişilere şahit olmuşuzdur. Rakibin giyimine göre oyun planı yapanları bile gördük. Elbette bunlar abartılı örnekler olabilir ancak düşünce yapımızda analitik değil de zaman zaman duygusal etkilerin yer aldığını gösteren veriler olarak kabul etmemizin bize daha fazla faydası olacaktır. Bir arkadaşımıza hangi sistem oynuyorsunuz diye sorulunca o da esprili bir şekilde cevap verir; “Hisli majör”

Bizden çok sonra briçle tanışıp ve hatta bizim kadar oyuncu potansiyelleri bile olmayan bazı ülkelerin bizden daha başarılı ve daha favori konumda olmalarında geçmişten gelen sporcu kültürlerinin ciddi katkısı olduğu açıktır. Rusya ve Bulgaristan’ı bu konuda örnek göstermek isterim.

Ve tabii ki “Ağaç yaşken eğilir” atasözü sanki briç için söylenmiştir. Mini Briç ve Genç bricine  doğru ve planlı bir şekilde yatırım yapan ülkeler (ABD, Hollanda, İsrail, Fransa , Polonya, İsveç, Çin vb.) bunun karşılığını hemen almaktalar. Hatta ABD de erken yaşta brice başlama ile ilgili fonlar oluşturulup, Bill Gates gibi ciddi sponsorlar bulunabilmektedir.

Toparlamak gerekirse Briç dünyada hızla yayılan (şuan 40 miyon kişi olarak tahmin ediliyor) bir zihin sporudur. Ciddi kurumlar tarafından organize bir biçimde yönetilmektedir. Ülkemizde de hızla taraftar bulmakta ve devlete bağlı federasyon olan TBF tarafından her dönemde başarılı bir şekilde yönetilmektedir.

Ümit TARHAN